Daw-Bay - Haberler
 
Bölümler
Ana Sayfa
Daw-Bay Forum
Daw-Bay Videolar
Counter-Strike 1.6 server [Daw-Bay]
Bize Ulaşın!
Sitemize Ortak Ol!
Anketlerimiz...
Daw-Bay 0n-Line Chat
İstek Gören OyunLar
Canlı Tv İzle
Oyunlar için CD keyler
Age of Empires III (FULL) indir
Counter Strike 1.6 (FULL) indir
Medal of Honor Allied Assault (FULL) indir
Mario Forever (FULL) İndir
Mafia 2 (FULL) indir
Galeri
Haberler
On-Line Harita ve Uydu
En İyi 100 Oyun!!!
Müzik Vidioları
Daw-Bay RADYO
Oyun Oyna
Yerli Kanallar (KKTC)
Daw-Bay TV
Empire total war lan fix
Facebook in Daw-Bay
Daw-Bay Radio-2
Herkes Dilediği yorumu yazmakta özgürdür....
YÜRÜYEREK TELEFONUNUZU ŞARJ EDEBİRLİRSİNİZ
Erbil Davulcu tarih 28.07.2012, 22:05 (UTC)
 Cep telefonunuzun siz yürüdükçe şarj olduğunu hiç hayal ettiniz mi? Wisconsin-Madison üniversitesindeki bir grup araştırmacı, bir süredir yeni bir teknoloji üzerinde çalışıyor.

Bu teknoloji sayesinde araştırmacılar, insanların yürüdükçe kinetik enerji üretmesi dolayısıyla cep telefonlarının otomatik olarak şarj olabilmesini sağlamayı hedefliyor.

"İnsanlar aslında gerçekten de güçlü bir enerji kaynağı" açıklamasında bulunan Profesör Tom Krupenkin, insanların yürüyüş hızına göre elektrik üretebileceğini, bu sayede cep telefonu başta olmak üzere laptop, fener ve diğer benzer ebatlardaki cihazların şarj olabileceğini belirtti.

Böyle bir sistemin kullanıcının ayakkabasına monte edilebileceğini dile getiren uzmanlar, ayakkabının hareket halinde yarattığı sıcaklıkla 20 watt'a kadar güç elde edilebileceğinin altını çizdi.

WiFi hot-spot (kablosuz modem gibi kullanılabilme) olarak da kullanılabilen sistem, kullanıcıların böylece telefonlarıyla internete de girebilecek.

Özellikle elektriğin pahalı olduğu gelişmekte olan ülkelerde bu yeni teknolojinin fazlasıyla faydalı olabileceği öngörülürken, yeni sistem için daha fazla yatırıma ihtiyaç duyulduğu konusunda uzmanlar hemfikir.

Kaynak : http://www.basaranpress.com
 

UÇAN OTOMOBİL GELİYOR
Erbil Davulcu tarih 28.07.2012, 22:03 (UTC)
 ABD şirketi, test uçuşunu tamamladığı uçan otomobili gelecek yıl piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Filmlere ve romanlara konu olan uçan otomobil artık hayalleri süsleyen bir bilim kurgu ögesi olmaktan çıktı. ABD'nin Massachussets eyaletine bağlı Woburn kentindeki ''Terrafuguia Inc'' şirketinin ürettiği uçan otomobilin ilk uçuşunu başarıyla tamamladığı bildirildi.

Şirket tarafından yapılan açıklamada, uçağın prototipinin geçen ay yaptığı ilk uçuşu sırasında yerden 426 metre yüksekte 8 dakika kadar uçtuğu belirtilerek bu başarılı uçuşun şirketi, gelecek yıl içinde uçan otomobillerin satışına başlanması hedefine bir adım daha yaklaştırdığı vurgulandı. Şirket yetkilileri gelecek yıl içinde ''Transition'' adıyla satışa sunulması planlanan uçan otomobil için şimdiden 100 kadar kişinin kapora bedeli olarak 10 bin dolar ödemeyi kabul ettiğini kaydetti.

Uçmak için bir piste ihtiyaç duyan, 2 koltuk, 4 tekerlek ve otomobil gibi sürülebilmesine olanak vermesi için açılıp kapanabilen kanatlardan oluşan Transition, yerdeyken saate 112 kilometre, havada ise saatte 185 kilometre hız yapabiliyor. Her 15 kilometrede 1 litre benzin yakan Transition, federal güvenlik standartlarına uygun olduğunu göstermek için halen bir dizi çarpışma testinden geçiyor. Şirket tarafından yapılan açıklamada, Amerikan Federal Havacılık Dairesi'nden (FAA) gerekli izinlerin alındığı belirtilerek, uçan otomobil sahiplerinin ehliyet alabilmek için bir testten geçmelerinin ve araçla 20 saatlik uçuş süresini tamamlamalarının yeterli olacağı belirtildi.Terrafugia şirketinin bu hafta içinde New York Otomobil Fuarında kamuoyuna tanıtacağı uçan otomobilin 279 bin dolardan satışa sunulması bekleniyor.

Kaynak : http://www.basaranpress.com
 

AVUSTURYA LİSELERİNDEN MEZUN OLAN 5 BİN GENÇ RUMLARIN AMBARGOSUNU DELDİ
Erbil Davulcu tarih 28.07.2012, 22:01 (UTC)
 AB dönem başkanlığını almaya hazırlanan Kıbrıslı Rumlar ile Avusturya’da 3 aydır yaşanan sessiz mücadelede, Türkiye galip çıktı. Avusturya liselerinden mezun olan 5 bin genç, KKTC’ye Rumların uyguladığı ambargoyu delerek, X-JAM adı verilen geleneksel lise mezuniyet tatillerini Girne’de geçirmeye karar verdi.

Avrupa Birliği (AB) üyesi Avusturya’da liseliden mezun olan binlerce gencin ‘X-Jam’ adı verilen geleneksel toplu tatilleri, AB dönem başkanlığına hazırlanan Rumların karşı propagandasına rağmen, Türkiye’nin ısrarlı mücadelesi sonucunda KKTC’nin oldu. Yaklaşık 5 bin Avusturyalı genç lise mezunu, “Sahilleri mayınlı, silahlı askerler var” yönündeki televizyon ve radyo haberlerine rağmen, Girne’de tatillerine başladı. AB Komisyonu ve Avusturya hükümeti, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın müdahalesi sonucunda, propaganda savaşında Rumlara ‘hayır’ dedi.

Girne’deki otel ve tatil köylerine gelen 2 bin 500 kişilik ilk kafilenin Avusturyalı yetkilisi Dr. Alex Knechtsberger, Hürriyet’e perde gerisindeki savaşı şöyle anlattı:

Rum elçi tehdit etti

“Öğrenci ailelerini Rumların kirli propagandasının yalan olduğuna ikna etmek güç oldu. Türk yetkililer 3 ay önce bu yılki X-Jam organizasyonunun KKTC’de yapılmasını gündeme getirince, Rum yönetimi büyük bir propaganda savaşı başlattı. Avusturya’nın en büyük televizyonu ORF ve radyolarında iki hafta aralıksız KKTC’nin işgal toprağı olduğu, sahillerinin mayınlı olduğu, onbinlerce ağır silahlı Türk askerinin sivil ve yabancıları tehdit ettiği haberleri yapıldı. Avusturya’daki Rum büyükelçi beni tehdit etti. Ben geçen yıl ön ziyaretle KKTC’yi görmeseydim anında vazgeçerdim, ancak propagandanın iftira boyutunda kirli olduğuna tanık olmam nedeniyle direndik. Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger bizzat onayladı. Ardından da AB Komisyonu destek verdi. Şu anda 2 bin 500 öğrenci var. Önümüzdeki hafta aynı sayıda ikinci parti gelecek. Çok güzel bir tatil yaşanıyor.”

Birlikten kuvvet doğdu

Organizasyonun KKTC ayağı sorumlusu Acapulco tatil köyü direktörü Dimağ Çağıner, X-Jam mücadelesinin perde gerisinde Türkiye-Rum kesimi savaşı yaşandığını ama sonuçta KKTC’ye uygulanan seyahat ambargosunda büyük bir delik açmayı başardıklarını belirtti. Çağıner, “Bakanlar Egemen Bağış ve Ertuğrul Günay ile TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy’un mücadelesi olmasaydı, KKTC’ye ambargo delinemezdi. Türkiye, KKTC’ye ambargoların kırılabileceğini gösterdi. KKTC böyle tanınır, uluslararası alanda yer bulur. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz” dedi.

-Kaynak (Alıntı) : www.basaranpress.com
 

YEDİ KİŞİYİ ÖLDÜREN MERAH PENCEREDEN ATLAYARAK ÖLDÜ
Erbil tarih 05.06.2012, 15:47 (UTC)
 Fransa'nın Toulouse kentinde 10 günde yedi kişiyi öldürdüğü iddia edilen Muhammed Merah'a yönelik dünden beri devam eden operasyon tamamlandı. Polisle girdiği çatışmanın ardından pencereden atlayan 23 yaşındaki zanlının öldüğü bildirildi.

Dünya kamuoyunun sonucunu merakla beklediği operasyon sona erdi. Fransız polisi, üçü Müslüman, dördü Yahudi yedi kişiyi öldürdüğüne dair ciddi şüpheler olan Merah’ın evini yaklaşık 32 saat kuşatma altında tuttu.

Cezayir asıllı Fransız vatandaşı zanlı üzerinde baskıyı artırma ve yıldırma politikası uygulayan polis, şüphelinin teslim olmaması üzerine bugün TSİ 12.30 sularında eve girmeye çalıştı. AFP'ye konuşan polis kaynakları, güvenlik güçlerinin silahlı direnişle karşılaştığını ve çatışmalar neticesinde Merah'ın öldürüldüğünü belirtti.

Özel harekat polisleri, dün operasyonun ilk saatlerinde de eve girmeye çalışmış ancak Merah'ın ateş açarak karşılık vermesi sonucu geri çekilmişti. Çatışmada iki polis hafif şekilde yaralanmıştı.Bu arada, France 2 televizyonu, Merah'a ait olduğu iddia edilen ancak kayıt yeri ve tarihi belli olmayan görüntüler yayınladı.

Afganistan'da eğitim aldığı bildirilen Merah, Toulouse'da 10 gün içinde gerçekleştirilen üç ayrı saldırıda dördü Yahudi, üçü Kuzey Afrika kökenli Fransız asker toplam yedi kişiyi öldürmekle suçlanıyor. Merah’ın kimliği tespit edilmeseydi, dün Toulouse’da bir askeri ve iki polisi öldürmeyi planladığı da gelen bilgiler arasında yer alıyor.
 

İNGİLTERE'DE OTOYOLLAR ÖZELLEŞTİRİLİYOR
Erbil tarih 05.06.2012, 15:47 (UTC)
 İngiltere gazetelerinin hemen tümünün manşetinde, hükümetin, otoyolların özelleştirilmesiyle sonuçlanabilecek planlarını ele alan haberler göze çarpıyor.

Gazeteler, İngiltere Otomobil Birliği'nin uyarılarına yer veriyor, yeni planlar doğrultusunda sürücülerin kimi otoyollarda geçiş ücreti ödemek zorunda kalabileceklerine dikkat çekiyor.

Times'ın aktardığına göre İngiltere Başbakanı David Cameron'ın bugün yapacağı konuşmada İngiltere'de otoyol yapım çalışmalarını üstlenmek için özel yatırımcılara çağrıda bulunması bekleniyor. Buna göre mevcut otoyollarda olmasa da yeni yapılacak yollarda geçiş ücreti ödenmesi gündeme gelebilecek.

Independent gazetesi, hükümetin bu sayede ülkenin en işlek güzergahları için sağlanan paranın artmasını, ayrıca trafikte izdihamı aşmayı umuyor.

Ancak hükümet bu uygulamayı nihai denetimi devletin elinde kalacağından, 'otoyolların özelleştirmesi' olarak nitelendirmeyi reddediyor.

Muamba için kritik saatler

İngiltere gazetelerinde dikkat çeken bir diğer haber İngiltere Prömiyer lig takımlarından, Bolton'da oynayan futbolcu Fabrice Muamba'ya ilişkin. 23 yaşındaki Kongo asıllı sporcu, Tottenham ile oynanan İngiltere Federasyon Kupası maçında sahada kalp krizi geçirdikten sonra hastaneye kaldırılmıştı.

Bolton takımı tarafından yapılan açıklamada, maçın 41. dakikasında yere yığılan oyuncunun Londra Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nin kalp krizi merkezinde yoğun bakıma alındığı belirtildi. 2005-2007 yıllarında Arsenal forması giyen Muamba, 2008 yılında Birmingham City'den Bolton'a transfer olmuştu.

Gazeteler genç oyuncunun kritik saatler geçirdiğini yazarken, futbol çevrelerinin Muamba için birleştiğini yazıyor. Independent ve Times gazetelerinin ilk sayfalarında dünkü maçlarda Muamba'ya destek veren kimi futbolcuların fotoğrafları yer alıyor.Times gazetesi genç sporcuların sağlık kontrolleri sırasında daha kapsamlı kalp muayenesinden geçmeleri gerektiği yolundaki uyarıları aktarıyor. Gazetenin aktardığına göre Londra'daki St Marys hastanesi kardiyologlarından Doktor Amanda Varnava, bu tür muayeneler açısından İtalya'nın örnek teşkil ettiğini, bu tür vakaların yüzde 90 oranında azaltıldığını söyledi.

İdlib'den kaçanlar

Times gazetesi, Suriye'nin kuzeyinde, Türkiye sınırına yakın İdlib'den kaçanların tanıklıklarına yer veriyor. Times'a göre geçen hafta Suriye güçlerinin eline geçen İdlib'den gelenlerin anlattıklarıyla, gazetenin, "ahlaki meşruiyetini yitirdiğini söylediği Suriye ordusunun yol açtığı zulmün, yeni bir boyut kazandığına" işaret ediyor. Bir saldırıdan dizinden yara alarak kurtulan ve Türkiye'nin güneydoğusuna kaçan bir gencin anlattığına göre

"Suriye güçleri, İdlib'de ölüleri dizip üzerilerinden tanklarla geçti." 25 yaşındaki Macid, "Askerler sekiz cesedi yan yana dizdi ve üzerinden beş zırhlı araçla geçti." diye konuştu.

Daily Telegraph gazetesi ise ilk sayfadan Suriye lideri Beşar Esad'ın eşi Esma'nın fotoğrafına yer veriyor. Haberde Esma Esad'ın bir arkadaşına gönderdiği epostaların sızdırıldığı belirtiliyor ve bunlardan birinde "bu ailenin asıl diktatörü benim" dediğine yer veriliyor.

Gazete bu ifadelerin Esma Esad'ın eşi hakkındaki iddialardan haberdar olduğuna işaret ettiğini yazıyor. Daily Telegraph eposta yazışmalarına dayanarak '36 yaşındaki Esma Esad, direnişin başlamasından önce Suriye'nin özgürleşmesi üzerine açıklamalar yapıyordu. Ancak rejimin 8 bin cana mal olduğu düşünülen kanlı operasyonuna ilişkin tek bir kaygısını dahi sergilemiyor.' diyor.

Castro Kennedy suikastını biliyor muydu?

Küba lideri Fidel Castro'nun ABD Başkanı John F. Kennedy suikastında parmağı olduğu iddiası, yaklaşık yarım yüzyıldır komplo teorisyenlerinin tartıştığı bir konu.

Fidel Castro resmi anlamda en sert muhaliflerinden birinin öldürülmesi olayına karıştığı yolundaki suçlamalardan aklandı. Cinayete ilişkin soruşturmada Lee Harvey Oswald'ın tek başına hareket ettiği hükmüne varıldı.

Ancak Guardian gazetesinde çıkan bir habere göre emekli bir CIA görevlisi, Castro'nun suikast planlarından haberdar olduğuna dair elinde kanıt olduğunu söylüyor.

Guardian bu iddiaların 20'inci yüzyılın en önemli olayları arasında sayılan suikastın gelecek yıl ellinci yıldönümü öncesinde spekülasyonları körükleyeceği yorumunda bulunuyor. Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA emeklisi Brian Latell, gelecek ay yayınlanacak kitabında "Castro'nun suikastın düzenlendiği 22 Kasım 1963 günü istihbarat görevlilerine, Teksas'tan gelecek bilgilere yoğunlaşmaları gerektiğini söylediğini" yazıyor. Latell, Mexico City'de Küba'ya vize başvurusu reddedilen Oswald'ın komunizme bağlılığını göstermek için, Kennedy'i öldüreceğini söylediğinden haberdar olduğunu iddia ediyor, "Fidel Oswald'ın niyetinin farkındaydı ama bunu engellemek için hiçbir şey yapmadı" diyor.Eski CIA emeklisi, şöyle devam ediyor: "Castro'nun suikast emri verdiğini düşünmüyorum. Oswald'ın onun kontrolünde olduğunu da... Fidel büyük olasılıkla meşru müdafaa olarak gördü."

Küresel mali sektörün kalbi Londra'da atıyor

Londra, Euro Bölgesi'ndeki krize, kötü ekonomik koşullara rağmen önde gelen küresel bir finans merkezi olarak konumunu korudu.Financial Times gazetesi, uluslararası düşünce kuruluşu Z/Yen Grubu'nun araştırmasına yer verdi. Buna göre dünyanın en başarılı küresel finans merkezleri sıralamasında birinci sırada gelen Londra'yı New York ve Hong Kong izledi.Finans sektörünün önde gelen 1700 yetkilisiyle yapılan anketlere dayanan araştırmaya Çin'de hızla büyüyen kentler de dahil edildi. Ancak Şangay, Pekin ve Şenzen'in reytinglerinde düşüş gözlendi.



Araştırma 77 mali merkezi konu alıyor. Bu merkezler, pazar erişimi, altyapı, rekabet gibi alanlarda değerlendiriliyor, sıralamaya sokuluyor.Araştırma bir anlamda finans sektöründe çalışan önde gelen çevrelerin değişen önceliklerinin takibini amaçlıyor.Bu son bulguların ise Avrupa Birliği'nde yeni uygulamaya sokulan düzenlemelerin Londra'yı nasıl etkileyebileceği yolundaki kaygıları yatıştırması umuluyor.Araştırma ilk kez 2007 yılında yapılmaya başlandı. O tarihten bu yana Londra birinciliği elden bırakmadı. Ancak son yıllarda kimi Asya kentleri açığı kapatmaya başlamış görünüyor.
 

KÜÇÜK: İNGİLTERE'YE KIBRIS KONUSUNDA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
Erbil tarih 05.06.2012, 15:46 (UTC)
 KKTC Başbakanı İrsen Küçük, KKTC’de temaslarda bulunan İngiltere Liberal Demokrat Parti Başkan Yardımcısı Simon Hughes ile görüştü. Görüşme, Cumhuriyet Meclisi’nde gerçekleşti. Başbakan İrsen Küçük, İngiltere’ye, Kıbrıs konusunda, özellikle güven yaratıcı önlemler ve iki toplumun yaşamlarını yan yana yürütebilmesi konusunda büyük görev düştüğünü söyledi. Küçük, görüşmeden önce yaptığı açıklamada, adada görmekten mutluluk duyduğu Hughes ile Londra ziyaretinde görüşme fırsatı bulduklarını ve KKTC’ye davet ettiklerini söyledi.

İngiltere’nin önemine vurgu yapan Küçük, garantör devlet olarak Kıbrıs anlaşmalarına da imza atan İngiltere’nin Kıbrıs ile ilişkilerinin çok eskiye dayandığını kaydetti. Küçük, İngiltere’de Kıbrıs ile ilgili politikalar oluşturulurken hem kuzeyin, hem de güneyin ziyaret edilmesi ve her iki halkın konumlarının yerinde görülmesinin, olası bir çözüme katkısının büyük olacağını belirtti.

Başbakan Küçük, Kıbrıslı Türklerin, “iki bölgelilik, iki kesimlilik ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü” gibi BM kararlarına saygılı olduğuna dikkat çekti. İngiltere Liberal Demokrat Parti Başkanı Yardımcısı Simon Hughes da konuşmasında, gerçekleştirdiği ziyaretle, İngiltere’deki görüşmede verdiği sözlerden ilkini yerine getirmekten mutluluk duyduğunu belirtti. Beraberindeki heyeti de tanıtan Hughes, adada bulunma nedenlerini anlatırken, Kıbrıs konusunu 40 yılı aşkın bir süredir takip ettiğine işaret ederek, Kıbrıslı olmayan herkes gibi, anlaşma olmamasından dolayı hayal kırıklığı içinde olduğunu söyledi.

Hughes, Liberal Demokrat Parti’nin de yer aldığı İngiltere hükümetinin garantör ülke olarak Kıbrıs’a çözüm bulma konusunda daha pro-aktif ve daha faydalı olması gerektiğine inanç belirtti. İngiltere parlamentosunda çatışmaların giderilmesine yönelik çalışmalarda bulunan grup olarak sorunun çözümlenmesine her türlü katkıyı koymaya ve tarafları teşvik etmeye hazır olduklarını söyleyen Hughes, adanın her iki tarafını da dinleyerek bir politika yürütülmesine inanan bir kişi olarak bir süre önce de Rum tarafını ziyaret ettiğini ve görüşmelerde bulunduğunu kaydetti.

Simon Hughes, BM girişimlerinin sonuç getirmemesinden dolayı hayal kırıklığı içinde olduğuna işaret ederek, Kıbrıslı Rumların AB Dönem Başkanlığı sonrasında tarafları yeni bir demokratik düzende, eşit statüde bir araya getirecek ve tatmin edecek bir çözüme ulaşmak için tarafların teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.

Hughes, “Farklı kültürlerle bağlantısı bulunan, Akdeniz’de çok önemli bir konumda bulunan Kıbrıs gibi güzel bir adanın, ileride huzurlu ve müreffeh olması gerekeni yapmaya hazırız. Bunun için burada, New York’ta, Brüksel’de ve Londra’da elimizden geleni yapacağız” dedi.

Simon Hughes, İngiltere Parlamentosu’nda, Türk ve Rum sivil toplum örgütlerinin katılımıyla gerçekleştirdikleri toplantıda, liderler arasında gerçekleştirilecek geleneksel müzakere yerine, olası bir çözümün getirilerinden birebir faydalanacak sivil toplumun da dahil olacağı yeni bir sürecin daha faydalı olabileceği yönünde bir görüş ortaya çıktığını söyledi.
 

<-Geri

 1  2  3  4  5  6  7  8 Devam -> 
 
Bugün 18074 ziyaretçi (35585 klik) daha bizlerle birlikteydi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol